Türkiye Cumhuriyeti veya kısaca Türkiye, büyük çoğunluğu Anadolu'da, küçük bir kısmı ise Trakya olarak adlandırılan Balkan Yarımadası'nın güneydoğu uzantısında yer alan bir ülkedir. Kuzeybatıda Bulgaristan, batıda Yunanistan, kuzeydoğuda Gürcistan, doğuda Ermenistan, İran ve Azerbaycan'a bağlı Nahçıvan toprağı, güneydoğuda ise Irak ve Suriye ile komşudur. Güney sınırını Akdeniz ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti adası belirler. Batısında Ege Denizi, kuzeyinde Karadeniz bulunur. Marmara Denizi ise İstanbul Boğazı ve Çanakkale Boğazı ile Anadolu'yu Trakya'dan, yani Asya'yı Avrupa'dan ayırır. Türkiye, Avrupa ve Asya'nın kesişim noktasında bulunması nedeniyle önemli bir jeostratejik güce sahiptir. Türkiye, idari açıdan birim devlet yapısına sahiptir ve bu durum Türk kamu yönetimini şekillendiren en önemli faktörlerden biridir. Ülkedeki temel yönetimde yasama, yürütme ve yargı olmak üzere üç erk bulunmaktadır. İllerin ve diğer birimlerin yönetimi, merkezi yönetimden sonra gelir. Yerel yönetimler, hizmetleri sağlamak amacıyla bulundukları bölgelerde kurulmuştur. İllerin başında valiler, ilçelerin başında kaymakamlar yönetici olarak görevlidir. Vali ve kaymakamın yanı sıra, merkezi yönetim ve belediye başkanları tarafından atanmış diğer üst düzey yetkililer de bulunmaktadır.
Türkiye'nin başkenti Ankara'dır. Türkiye'nin en büyük şehirleri İstanbul, İzmir, Bursa, Antalya, Konya, Adana, Şanlıurfa, Gaziantep, Kocaeli, Mersin, Diyarbakır, Manisa ve Kayseri'dir. Ülkenin ana idari bölgeleri illerdir ve toplamda 81 il bulunmaktadır. Bu iller daha sonra ilçelere ayrılmış olup toplamda 973 ilçe bulunmaktadır. Ayrıca ülke coğrafi, demografik ve ekonomik koşullar göz önüne alınarak 7 bölge ve 21 alt bölgeye ayrılmıştır, ancak bu bölgeler herhangi bir idari yapıyı temsil etmez. Türkiye'nin resmi dili Türkçe'dir ve nüfusun %90'ı Müslümandır. Yürütme yetkisi Cumhurbaşkanı tarafından kullanılırken yasama yetkisi tek meclisli Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne verilmiştir. Yargı organı ise doğal olarak yürütme ve yasama organından bağımsızdır.
Türkiye;Oğuz, Anadolu, Osmanlı ve Avrupa geleneklerinin karışımından ortaya çıkan çeşitli kültürleri bünyesinde barındırır. Ülkedeki kültürel kaynaşma, Türklerin Orta Asya'dan Anadolu'ya gerçekleşen göçleri sırasında kendi kültürlerini göç yolları üzerindeki kültürlerle birleştirmesiyle başladı. Ülkedeki batılılaşma hareketi ise Osmanlı İmparatorluğu'nun Tanzimat döneminde başladı ve bugüne kadar devam etti, geleneksel inançları ve tarihi değerleri koruma çabasıyla birlikte 'çağdaş' bir Batı devleti olma amacını taşıdı.
Batı anlamında Türkiye'de resim sanatı, 19. yüzyılın ortalarından itibaren aktif bir gelişmeye başladı. Resim dersleri ilk olarak teknik gereksinimler için 1793 yılında şu anda İstanbul Teknik Üniversitesi'nde verilmeye başlandı. 19. yüzyılın sonlarına doğru, Batı tarzında insan tasvirleri özellikle Osman Hamdi Bey ile Türk resminde kullanılmaya başlandı. Empresyonizm de çağdaş eğilimlerle birlikte ortaya çıktı ve Halil Paşa resimlerinde bunu kullandı. 1926'da Avrupa'ya gönderilen Türk sanatçıları, Türkiye'ye döndüklerinde Fovizm, Kübizm ve hatta Ekspresyonizm akımlarından öğeleri çalışmalarına dahil ettiler. Sonraki yıllarda Abidin Dino, Cemal Tollu, Fikret Mualla, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Adnan Çoker ve Burhan Doğançay gibi sanatçılar Batı'da gelişen bazı eğilimleri tanıttılar. Bunun yanı sıra 1930'larda Yeniler Grubu, 1940'larda Onlar Grubu, 1950'lerde Yeni Dal Grubu ve 1960'larda Siyah Kalem Grubu gibi gruplar çağdaş Türk resminin diğer önemli hareketleri olarak tanındılar. Türk müziği ve edebiyatı çeşitli kültürlerin izlerini taşır. Osmanlı İmparatorluğu, İslam dünyası ve Avrupa arasındaki etkileşim sonucunda Türk, İslam ve Avrupa gelenekleri modern Türk müziği ve edebiyatını oluşturmak için birleşti. Osmanlı döneminde Türk edebiyatı, Pers ve Arap edebiyatlarının etkisi altındaydı. Tanzimat dönemindeki yeniliklerle birlikte roman ve öykü gibi edebi türler Türk edebiyatına giriş yaptı. Çeşitli yazarlar Türk edebiyatındaki ilkleri bu dönemde verdi; Namık Kemal ilk edebi roman olan 'İntibah'ı (1876) yazarken, gazeteci Şinasi ilk özel gazeteyi çıkardı ve ilk tiyatro olan 'Şair Evlenmesi'ni (1860) yazdı. Batı'dan etkilenen modern Türk edebiyatının şekillenmesi 1896 ile 1923 arasında da devam etti.
Aynı zamanda Servet-i Fünûn, Fecr-i Ati ve Millî Edebiyat gibi çeşitli edebiyat hareketleri ortaya çıktı. 20. yüzyılda Nâzım Hikmet, serbest nazımla şiirler yazarak Türk şiirine radikal değişiklikler getirdi. Türk edebiyatı çeşitli kültürlerin karışımıdır. Türk kültüründe halk oyunları önemli bir yere sahiptir. Hora Doğu Trakya'da, Ege, Güney Marmara ve İç Anadolu'da Zeybek, Batı Akdeniz'de Teke, İç-Batı Anadolu, Batı Karadeniz, Güney Marmara ve Doğu Akdeniz'de Kaşık oyunları ve Karşılama, Orta ve Doğu Karadeniz'de Horon, Doğu ve İç Anadolu'da Halay, Kuzeydoğu Anadolu'da ise Bar ve Lezginka halk oyunları yaygındır.
Turizm, Türkiye ekonomisi için önemli bir sektördür ve turizm geliri ülkenin ihracatının %16,7'sini oluşturur. Ülkedeki turizm faaliyetleri Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın sorumluluk alanına girer. Türkiye, ülkenin tarihini ve kültürünü yansıtan birçok turistik yere sahiptir; ayrıca Kapadokya, Akdeniz ve Ege Denizi kıyılarında turistik aktiviteler de yapılır. Son yıllarda, ülke sağlık turizminde popüler hale gelmiştir. Türkiye'nin en büyük şehri olan İstanbul, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti olması nedeniyle birçok antik yapıyı içerir. Bunlardan bazıları Sultan Ahmet Camii, Ayasofya ve Topkapı Sarayı'dır. Diğer önemli turizm bölgeleri arasında Efes, Troya, Bergama, Side, Meryem Ana Evi gibi Roma İmparatorluğu dönemine ait yerler ile Kapadokya, Nemrut ve Pamukkale bölgeleri bulunur. Sahil bölgeleri, genellikle Türkiye'nin çeşitli şehirlerinde yaşayan insanlar ve Batı Avrupa'dan gelen turistler için önemli bir turizm alanıdır. Ana plajlar genellikle Ege kıyılarından başlayıp Akdeniz'de Antalya yakınlarında son bulur. Bodrum, Çeşme, Fethiye, Marmaris, Kuşadası, Alanya önemli tatil yörelerindendir. Türkiye'de UNESCO tarafından Dünya Mirası listesine alınan 18 alan bulunmaktadır; bunlar arasında İstanbul'un Tarihî Alanları, Kapadokya ve Göreme Milli Parkı, Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası, Hattuşaş, Nemrut Dağı, Ksantos ve Letoon, Hierapolis ve Pamukkale, Safranbolu, Troya, Selimiye Camii, Çatalhöyük, Bursa ve Cumalıkızık, Pergamon, Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri, Efes, Ani, Afrodisias, Göbeklitepe yer alır. Geçici Listede ise 77 kültürel, 3 doğal ve 3 karma olmak üzere toplamda 83 varlık bulunmaktadır. Kapadokya bölgesindeki peri bacaları, kaya oyma kiliseler ve yeraltı şehirleri, Ürgüp, Ortahisar ve Göreme etrafında oluşarak yoğun bir turizm alanıdır. Ortahisar Kalesi; dünyanın en yüksek doğal gökdeleni ve Kapadokya'nın en büyük peri bacasıdır. Kapadokya'daki önemli turistik yerleşim yerleri arasında Ürgüp, Ortahisar, Göreme, Derinkuyu, Uçhisar, Ihlara, Avanos ve Kaymaklı bulunur. Kapadokya'yı yılda yaklaşık olarak 4 milyon turist ziyaret eder.
Pamukkale, UNESCO Dünya Miras Listesi'nde yer alan bir alan olup Türkiye'nin Denizli ilinde bulunmaktadır. Sıcak su kaynaklarından taşınan kalsiyum karbonatın çökmesi sonucu oluşurlar. Travertenler, traverten havuzları ve akan sıcak su görsel bir şölen sunar. Antik dönemlerde, bu sulardan yararlanmak amacıyla travertenlerin üstüne Hierapolis şehri inşa edilmiştir. Özellikle karstik kayalardan oluşan Toros Dağları'nın batı ve orta bölgemlerinde mağaralar gelişmiştir. Antalya yakınlarında bulunan Karain Mağarası Paleolitik çağa ait yerleşim izleri içerir. Damlataş Mağarası Alanya şehir merkezinde bulunur ve binlerce dikit ve sarkıtla süslüdür.
Türkiye'de, çoğunlukla yabancılara yönelik turistik oteller Batı Akdeniz ve Ege kıyılarında yer alırken, Karadeniz ve Marmara kıyılarında yerli turistlerin ikinci konutları bulunur. Akdeniz ikliminin hakim olduğu Ege ve Akdeniz kıyılarında; denize girme süresi Mayıs-Kasım arasında 7 ay, günde 11-12 saat güneşlenme süresi, yaz kuraklığı ve nemlilik %70'in altındadır. Doğu Akdeniz kıyılarında yaz sıcakların aşırı bunaltıcı olması turizmin gelişmesini engellemiştir. Ege ve Akdeniz kıyılarında güneşlenme süresi, hava sıcaklığı, deniz suyu sıcaklığının yüksek olması, denize girme süresinin uzun olması nedeniyle cazip hale gelir. Koy ve körfezlerin fazla olması kıyı turizminin gelişmesine katkı sağlar. Bu kıyılar boyunca büyük oteller ve tatil köyleri inşa edilmiştir. Kıyı turizmi için bir kriter de mavi bayrak sahibi olmaktır. Türkiye, 2014 yılında en fazla mavi bayraklı sahile sahip 3. ülke iken 2015 yılında 2.liğe yükselmiştir. İspanya 578 plaj ile 1., Türkiye 436 plaj ile 2., Yunanistan 395 plaj ile 3.dür.
Kruvaziyer gemileriyle yapılan turizm faaliyeti özellikle Akdeniz'de yoğunlaşmıştır. Akdeniz, dünya kruvaziyer turizminde %21,7 ile Karayipler/Bahamalar'dan sonra (%34,4) ikinci sırada yer almaktadır. 2003 yılında Türk limanlarına 887 gemi ve 582.000 turist gelmiştir. 2013 yılına gelindiğinde ise bu sayılar 1.572 gemi ve 2.240.000 turiste yükselmiştir. 2013 yılında Türkiye'de en fazla kruvaziyer gemisi Kuşadası'na uğramış, 428 gemi ve 577.685 kruvaziyer turisti ağırlamıştır.
Turizm faaliyetlerini yılın tamamına yaymak için kış turizmine önem vermeye başlamıştır. On yıl önce kış sezonunda 2,7 milyon turist ağırlanırken 2014'te bu rakam 4,8 milyona ulaşmıştır. 51 kayak tesisi ve 9.549 yatak kapasitesi bulunmaktadır. Türkiye kayak tesisi açısından dünyada 18. sıradadır. Uludağ, Palandöken, Kartepe, Kartalkaya, Sarıkamış, Erciyes, Davraz Dağı Türkiye'nin önemli kayak merkezleridir.
Türkiye'de termal turizm özellikle iç turizm açısından önemlidir. 1300'den fazla termal ve 2000'den fazla şifalı kaynağa sahip olan Türkiye, bu açıdan dünya 5. sıradadır. Termal kaynaklar, Hititler döneminden itibaren Anadolu'da kullanılmaktadır. Kestanbol Kaplıcaları Hititler'e, Hierapolis Roma dönemine, Yalova'daki Kurşunlu Hamamı ise Bizans dönemine tarihlenmektedir. Türkiye'de bir kaplıca tesisi açmak için kaynak suyu MTA (Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü) tarafından hidrojeoloji analizinden geçirilmeli ve Sağlık Bakanlığı tarafından şifalı su olarak sertifikalandırılmalıdır. Türkiye genelinde 46 ilde 190 termal kaynak bulunmaktadır. Yerli termal turistlerin çoğunluğu Marmara (%43,8) ve Ege (%26,6) bölgelerinden gelmektedir.
Türkiye ekonomisi, Uluslararası Para Fonu (IMF) tarafından gelişmekte olan bir piyasa ekonomisi olarak tanımlanır. Türkiye, dünyanın yeni sanayileşen ülkeleri arasında yer alır. Türkiye büyük ölçüde gelişmiş bir ekonomiye sahiptir. Ekonomistler ve siyaset bilimciler tarafından dünyanın en yeni sanayileşmiş ülkelerinden biri olarak tanımlanır. Nominal GSYİH'ya göre Türkiye dünyanın 20. en büyük ekonomisi olarak yer alırken, SAGP GSYİH'ya göre 11. en büyük ekonomidir. Tarım, tekstil, motorlu araçlar, gemiler ve diğer ulaşım ekipmanları, inşaat malzemeleri, tüketici elektroniği ve beyaz eşya gibi ana endüstrileri bulunur. Devletin endüstrilerde, bankacılıkta, ulaşımda ve iletişimde önemli bir rol oynamasına rağmen son yıllarda özel sektörde de hızlı bir gelişim sağlanmıştır. Türkiye'nin birçok bölgesi artık sanayi toplumları olarak nitelendirilebilir. Türkiye, Müslüman toplumlar arasında sanayi toplumuna başarılı bir şekilde geçiş yapan az sayıdaki ülkelerden biridir. 2016 yılı itibarıyla, Türkiye nüfusun çoğunluğunun Müslüman olduğu ülkeler arasında Endonezya'dan sonra ikinci büyük ekonomidir. Türkiye'yi Suudi Arabistan ve İran izler. Türk dünyasının en gelişmiş ekonomisi olan Türkiye'yi Kazakistan izler.
Eski Mahalle, Resulbey Sokak, No :23 Elika Cave Suites, Ortahisar, Ürgüp, Nevşehir
+ 90 (384) 343 25 52
Mexicano
English